Kravat Üzerine Çağrışımlar

Geçenlerde Nöroblog ekibi Dünya Kupası şerefine bir futbol yayını yaptı. Futboldan anlamayan iki adamın yaptığı yayın çok eğlenceliydi açıkçası. Ben de heveslendim. Modadan anlamayan ve hatta kravat kullanmayan biri olarak kravat yazısı yazmaya karar verdim.

Efendim, kravat sözcüğünün etimolojik olarak “Hırvat” sözcüğünden geldiği, Hırvat tüccarlardan gören Fransızların bu sözcüğü türettiği, Hırvatistan’da 18 Ekim’in kravat günü olarak kutlandığı gibi trivia bilgilerine zaten internetten kolayca ulaşabilirsiniz, o kısmı geçiyorum…

Hırvat ordusunun üniformasının bir parçası olmasıyla birlikte kravat günümüze kadar erkeksi bir aksesuar olarak gelmekte. Günümüzde erkeksiliğini oluşturan başlıca unsur muhtemelen formu. Bedenin orta hattında yer alan, aşağı sarkan ve çift olmayan tek organ, malumunuz sadece erkeklerde bulunuyor.

kravat himym
Kaynak: https://wewatchfortheplot.wordpress.com

 

 

Muhtemelen bu çağrışım nedeniyle ki kısa kravat gülünç bulunur. Kravat kemere kadar inmelidir. Kemer, yukarıda sembolik olan ve gösteren ile aşağıda örtük olan ve gösterilen arasındaki sınırı oluşturmaktadır adeta.

kısa kravat

Belki de bu yüzden Amerika’yı yeniden muhteşem yapma vaadi ile gelen ve el sıkmasından imzasına kadar her şeyi abartılı olan Donald Trump’ın kravatlarını da çok uzun bağlaması şaşırtıcı olmamalı. Trump ayrıca kravat iğnesi kullanmaması ve ceketini iliklemeyerek kullanması ile de eleştiriliyor. ABD başkanı ceketini iliklemeyerek belki de kravatını hep görünür kılıyor ve kravat iğnesi kullanmayarak da “ne kadar uzun, zaptedilemez ve muhteşem bir kravatı” olduğunu ifade etmeye çalışıyordur. Trump’ın kravatları o kadar göze batıyor ki bir twitter hesapları bile bulunuyor artık.

trump kravat

Değinmek istediğim esas konu ise konu kravatın zaman içerisinde değişen sembolik anlamı. Öncelikle Bir Zamanlar Anadolu’daki şu detayı hatırlayalım. Film pek çok ayrıntıyla işlenmiş durumda ama şimdi bahsedeceğim belki bir saniye kadar ekranda kalıyor. Savcı ile doktor filme konu olacak yolculuğa çıkmadan önce doktorun odasındalar. Odadan çıkacakları sırada doktorun elbise askısında çözülmeden çıkarılıp aslımış bir kravat görünür.

bir zamanlar anadolu'da

Bu kravat taşra memuriyetinin, özellikle de doktorluğunun eksiksiz bir temsili gibi gelmişti bana. Memur olarak kravat takma zorunluluğunuz vardır fakat taşrada doktor olduğunuz için de hemen hemen kimseyi takmama. Fakat kimseyi değil hemen hemen kimseyi takmadığınız için o kravat ne kullanılır, ne de kurtulunur ondan. Kurtulamazsınız çünkü taşrada doktorun görünür olmaması mümkün değildir, hadi savcıyla ahbapsınız, bir anda vali çıkagelir ve sizi muhatap alır. Dolayısıyla o kravat taşranın ve memuriyetinin bir laneti gibi el altında durmak zorundadır. Taşra doktoru için kravat erkeksi bir aksesuar değil, boynunu kaptırdığı yulardır adeta. Çözülmeden çıkarılması da bu laneti bir protesto gibidir bir bakıma. Taşranın dayatmalarının doğruduğu hınç, özen gösterilmeyerek o kravattan çıkarılmaya çalışılır. Nafile…

Kravatın esas ilginç yanı bu zorunluluk-seçkinlik ekseni etrafında dönüyor gibi geliyor bana. Kravatın kıyafetin işlevsel olmayan bir parçası olduğunu unutmayalım. Soğuktan korumaz, bir parçayı sabitlemez (evet, iki yakayı bir araya getirir ama bunu için düğmeler çok daha pratik araçlar olabilir). Bu işlevsizliği yüzünden broş ya da yüzük gibi akesuarlara daha yakındır. Kaynakların az ya da çok gösteriş için harcanması anlamına gelir bu. Bir Fransız asilzadesi için Hırvatlardan gördüğü bu ürünün pahalı ipek bir uygulaması kendisine prestij katabilir. Bu anlamda tavus kuşunun kuyruğu gibidir. Tavus kuşu kuyruğunu sadece simetri ve desen çeşitliliği üzerinden genetik kalitesini ispatlamak için kullanır. İnsan genetik kalitesini, özellikle de zihinsel kalitesini ispatlamak için çeşitli araçlara başvurabilir der Geoffrey Miller. Şiir okur, espri yapar, dans eder, şarkı söyler… Bunların hepsi bireyin (özellikle de erkeklerin) çekici olarak algılanmalarına yardımcı olan ve zekanın belli boyutlarının gerekli olduğu yeteneklerdir. Bu anlamda erkek tavus kuşlarının kuyruklarından çok farkları yoktur. Miller bu özellikleri “Zindelik Göstergeleri” (Fitness Indicators) olarak adlandırıyor. Pahalı ya da daha az pahalı bir kravat da bu işlevi görebilir. Sonuçta kaynakları çok kısıtlı (yoksul) biri, işlevsiz bir aksesuar için kaynak ayırmayacaktır. Elbette kaynaklar dolaylı biçimde değil, doğrudan da gösterebilir. Biraz estetik yoksunu ve “görgüsüz” olarak işaretlenebilmeye yol açsa da paralarıyla fotoğraf çektiren gençler var artık. Kaynakların doğrudan gösterilmesi yukarıdaki fasıldan hatırlayacağınız üzere kravat yerine sembolize ettiği organı göstermek gibi itici bir şekilde algılanmaya yol açacaktır. Fakat rich kids kültürü açısından zurnanın zırt dediği yer de burası zaten. Haters gonna hate, sorry not sorry diyor bu gençler. Yani itici olarak algılanmayı da “satın alabiliyorlar”. Onları itici bulan insanların alayı bir araya gelse, yine de hayat biçimleri etkilenmeyecek. Durduk yerde nefret kazanmaya kompliyans gösterebilecek  güçleri var yani.

rich kids
Kaynak: https://richkids.me/turkey/rich-kids-of-turkey-para-ile-asilamayacak-yol-acilamayacak-kapi-yoktu/

Tavus kuşunun kuyruğuna başka bir açıklama da Amotz ve Avishag Zahavi’den gelir: “Handikap Prensibi“. Zahaviler kabaca şunu ifade etmektedirler; Evet, tavus kuşunun kuyruğu renklidir, simetriktir vesaire de sonuçta neredeyse orta halli bir battaniye kadar bir kuyrukla hayatını sürdürmekte bu hayvanlar. O kuyrukla yırtıcılardan kaçmakta, çalılıkların arasında besin bulmaya çalışmaktadır. İşte tavus kuşunun kuyruğu burada “ben bu kuyrukla bile hayatımı sürdürebilecek kadar güçlüyüm mesajı vermektedir. İnsanda karşılığı gardını indirerek dövüşen boksörler olabilir, gardını kaldırmayarak kendisi için handikap, rakibi için ise avans oluştururlar. Parayı sergilemek değilse de 90larda bir dönem moda olan purosunu 100 dolar ile yakmak da bu handikap prensibi dahilindeki hareketlerden olabilir.

 

Kravatın handikapının finansal değil -tıpkı tavus kuşununki gibi- fiziksel olduğunu düşünüyorum. Kravatlı bir kimse eğilip kalkarak, fiziksel hareket gerektiren bir iş yapmıyordur. Masa başında çalışıyordur. Bedensel değil bilişsel emek kullanıyordur ve böylelikle kravat kullanıyor olmak daha seçkin algılanmasına yardım edebilir.

Dolayısıyla yüzyılın ilk yarısında memurlar, banka çalışanları gibi seçkin bir grubun kullandığı bir aksesuardı kravat. Sonra bu seçkin grubun seçkinliği azaldı. Bir noktada kravat kullanmak zorunda olmamak seçkinlik göstergesi olmaya başladı. Mark Zuckerberg kişisel verilerimizi orta malı etmesiyle ilgili başı sıkışıncaya kadar kravat kullanmayarak “cool” bir izlenim veriyordu. Bu arada kravatsızlardan bir diğeri Steve Jobs ve (kravatlı da olsa) Bill Gates üniversiteyi bitirmeyen teknoloji zenginlerinden aklıma gelen ilk üç tanesi. Ivy League okullarından birine kabul alıp, okulu yarıda bırakmak da bu handikap prensibi dahilinde okunabilir. Ha para yakılmış, ha insanların rüyalarını süsleyen o diploma…

Özetle kravat takabiliyor olmak seçkinlik göstergesiyken, zaman değişti ve kravat takmayabiliyor olmak seçkinlik göstergesi oldu gibi. Bu hallerin her ikisinde de handikap prensibinin rol oynadığını söyleyebiliriz.

Bu yazının bir ana fikri yok. Başında belirttiğim üzere Nöroblog tayfadan heveslendim. Konu da Ahmet Şık ile aklıma geldi.  Kendisinin ilk kez kravatlı fotoğrafını görmüş oldum yemin töreni nedeniyle. Gerçi kravatından çok  yakasına iliştirdiği Metin Göktepe rozetiyle bir yazıya konu olmalıydı ya, neyse… Kimseyi alakadar etmeyecek başka çağrışımlarım olursa yine yazarım sevgili tramvay yolcuları. Elimden tutan mı var…

 

 

 

4 comments

  1. O zaman kravatın kalınlık ve incelik gibi detaylarının da direk pipiyle bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz sanırım.

  2. Ne muhteşem bir sistem(!) Öylesine güzel düzenlenmiş ki biz insanlık hala içinden çıkamıyoruz içerisinden, ayrılamıyoruz sınırlardan. Kendi düşüncelerimize hakim olamadığımız bir vakitte, kendi hayatımızı yaşadığımıza en azından iyi bir şekilde inandırılıyoruz. Ne diyelim, belki uyanmamak daha kolay.
    Sevgiyle

admin için bir cevap yazınCevabı iptal et