OFANSİF Mİ MİZAH?*

 Mizah nedir? Komik olan her şey mizah değildir. Mesela “komik kedi videoları” var fakat kedilerin mizah yaptığından bahsedemeyiz sanırım. Örneğin bir kedi zıplama hareketi için uzun bir hazırlık yaptıktan sonra ayağı kayarak  ancak bir karış kadar zıplayabilmesi komik olabilir. Burada kedi komiklik yapmamış, komik duruma “düşmüştür”. Kediye ilişkin bir beklentiye kapılırız, bu beklenti muhtemelen izlediğimiz süre boyunca kedi ile bir tür özdeşim kurmamız sonucu gerçekleşir, sonra zıplama girişimi bir tür skandalla sonuçlanır, orada özdeşimden çıkarız, artık ayağı kayan biz değil o “salak” kedidir, rahatlar ve güleriz. Komik spor videoları da benzer bir düzenekten çalışır.

Mizah ise komik olması için kurgulanan şeylerdir, komikliğe ilişkin ereksellik barındırır. Bu şeyler genelde söz olsa da bazen sözsüz davranışlarla da mizah mümkündür. Geç kalmasıyla nam salmış bir arkadaşınız randevusuna zamanında geldiğinde şaşırarak ve saatinizin bozulup bozulmadığını kontrol ederek de, ona bu duruma ilişkin göndermeler ile de mizah yapmak mümkündür. Mizah (ve onun ana damarı olan espri) bir şifreleme ve şifre çözme sürecini barındırır, mesajı örtük olmalıdır. Bu şifreleme sürecini barındırmayan komiklikler (“şimdi size eşek taklidi yapacağım”) genelde küçük düşürücü olarak algılanır. Şifreleme ve şifre çözme süreci mizaha bir tür oyun niteliği kazandırır ve bu nedenle de eğlencelidir.

Mizahtaki bu şifreleme ve şifre çözme süreci, şifreleyen ve çözene ilişkin bir gösterge olarak da çalışır. Örneğin sadece iki kişinin anlayabileceği bir espri o ikilinin bir geçmişi ve ilişkisi olduğunu imler. Bir grubun anlayabileceği bir espri espriyi yapanın ve gülenin o gruptan/altkültürden olduğunu imlediği gibi. Ayrıca bu şifrelemeyi yapabilme ve çözebilme yeteneği şifreleyenin zihinsel yeteneklerinin de sergi salonudur. Kadınların kendilerini güldüren erkeklerden hoşlandıkları önermesi bir klişeden ibaret değil, araştırma sonuçlarıyla da destekleniyor. O halde espri yapma fırsatını kaçırmayan zeki bir adam, yaz gelince yıl boyu geliştirdiği kaslarını sergileme fırsatını kaçırmayan güçlü bir adamdan sadece yöntem olarak farklıdır.

Bunlar mizahın bireysel açıklamaları. Toplumsal boyutunda “bir mesaj neden şifrelenmek istenir?” gibi bir soruyla geçiş yapılabilir. Elbette aksi halde uygunsuz olabilecek mesajları olabildiğince barışçıl iletmenin bir yoludur mizah. Mesela “Arzucuğum, ne güzel olmuşsun, vallahi aklımı başımdan aldın. Böyle olduğunu bilsem okuldayken kaçırmazdım seni” esprisinin doğrudan mesajı “Memelerin güzelmiş. Uyarıldım. Sevişme şansımızı merak ediyorum” olabilir gayet. Hiç kitap okumayan bir arkadaşını okurken gördüğünde “Kitap okuyorsun?! Bir derdin mi var, benimle konuşabilirsin” esprisinin şifrelenmeyen mesajının “Cahil” olabileceği gibi. Özetle özellikle cinsel ya da saldırgan içerikler şifrelenmeye daha muhtaçtır. Bu sebeple mizah zaten büyük oranda ofansiftir.

Michael_j_fox
Michael J. Fox’un Parkinson Hastası olmasına dair ofansif bir şaka.

 O zaman “ofansif mizah” bir tür totoloji midir? Ofansif mizah, saldırganlığın tehlikeli olabileceği konularda ya da tehlikeli boyutlarda saldırganlığı barındırmasıyla ayrışıyor sanırım. Örneğin Arnavutların inatçı olduğu mesajını barındıran bir espri ofansif mizah kapsamında olmayabilir, Arnavutlar zaten risk altında olan bir grup değildir, zulme uğramamıştır vesaire. Risk altında olan gruplara hem de damgalandıkları yerden bu mizahı kurulduğunda ise, şifrelemesi ne kadar ustaca kurulmuş (ne kadar komik) olursa olsun bu ofansif mizah olacaktır. Mesela kanser olan birine yakında öleceğine ilişkin espri yapmak mizahın evcilleştiremeyeceği ölçüde bir saldırganlık olabilir. Bu bağlamda mizahtaki saldırganlık karşılıklı can yakmayan bir gölge boksuna, ofansif mizahtaki ise düşene vurmaya benzetilebilir. Bu noktada önemli bir istisnayı belirtmek gerek sanırım. Mizahı üreten kişinin esprinin nesnesiyle olan ilişkisi bu pilavın daha ne kadar su kaldırabileceğinin önemli bir belirleyeni. Son örnekte kanser hastasının, ölümüne içten biçimde üzüleceğinden emin olması halinde yakınının Zincirlikuyu’daki kira ücretleri esprisi ofansif ama alınganlık yaratmayan bir mizah üretecektir. Bir afroamerikalının arkadaşının “koca kara kıçından” bahsetmesinin meşruiyet sorunu barındırmaması gibi.

 

*Tuhaf Dergisinde yayınlanmıştır.

4 comments

  1. Hocam bu “Kadınların kendilerini güldüren erkeklerden hoşlandıkları…” gibi cümleler nasıl biased olmaktan çıkarılabilir? Her cinsiyetin başına heteroseksüel kelimesi getirmek gibi estetik olmayan çözümler değil de daha farklı bir şey olarak soruyorum. Acaba bu cümleyi direk romantik bir temele oturtmaya çalıştığım için biased olan ben miyim xd. Yeni yazınızdaki gibi bir duyarcılık örneği mi peki bu yazdığım? Biiir sürü soru 🙂

    • Yorumunuz son yazımdaki gibi bir duyarcılık örneği midir bilemem elbette ama bu soru-eleştirinin yazıya eklemlenmesinden memnun oldum. Konunun öneminin bazı durumlarda yazının estetiğinin önüne geçmesi gerekebileceğini düşünüyorum. Bu konu özelindeyse cinsel seçilim üzerinden bir tartışma açılımladığım için hetereseksüelleri tartışmak durumundaydım, bu nedenle içerik değişmeyecekti sanırım. Yine de heteroseksüelliğe dair her cümlenin ardına homoseksüellik de vardır ibaresi eklenebilir, ne kaybederiz… Katkınız için teşekkür ederim…

Baris için bir cevap yazınCevabı iptal et