Aptal Sarışınlık 6 Milyon Yıllık Tarihimizin Neresine Denk Düşüyor?

Marilyn Monroe ve Albert Einstein. Yakın tarihin iki ikonik kişiliği. Birbirlerine zıt değerleri temsil ediyorlar. Yine de ikisi de ikon olmuşlar. Havalandırma mazgalından gelen esintiyle aklımızda kalan Marilyn, aynı takım elbiseden 7 takım bulundurarak sabah ne giyeceği tasasından kurtulduğu rivayet edilen Albert.

İnsanlarda nasıl bir etki bırakıyoruz? Ölünce nasıl hatırlanacağız?

Albert ve Marilyn örneklerine bakacak olursak neye yatırım yaptığımızla yakından ilişkili bu sorunun yanıtı. Aptal Sarışın stereotipinin arkasında evrimsel bir köken var mı acaba?

Evrim 101 ile başlayalım:

Evrimsel paradigma iki ayrı seçilim süreci üzerinden işler. Doğal seçilim (natural selection) en uyumlu olanın sağkalması (survival of the fittest) ilkesi üzerinden ilerler. En uyumlu mevcut evrimsel baskıya göre hız, güç, keskin dişler, renk değiştirebilme yeteneği gibi pek çok farklı özelliğe karşılık gelebilir. Cinsel seçilim ise bireyin sağkalımı değil çiftleşebilme olasılığı üzerinden yürür.

Bir ebeveynin yavrusunun büyüyüp çiftleşebilecek hale gelmesi için ne kadar efor sarfettiği “ebeveyn yatırımı” (parental investment) olarak adlandırılmaktadır. Ebeveyn yatırımı milyonlarca yumurta bırakıp bakım süreci olmayan balıklarda çok düşüktür. Yavrunun yetişkin hale gelebilmesi için yoğun çaba gerektiren penguen gibi türlerde ise yoğun ebeveyn yatırımı vardır.

Ebeveyn yatırımı cinsiyetler arasında da değişmektedir. Memelilerde dişiler belirli sayıda yumurta üretirler ve gebelik süreci az ya da çok zaman almaktadır. Kuramsal olarak bir erkek memeli belirli bir zaman diliminde dişinin belirli sahip olabileceği yavru sayısının onlarca katı yavruya sahip olabilir. Bu konuda ilgi çekici bir örnek 2003 tarihli bir çalışmadan geliyor. Asya’da Y kromozom analizi çalışmaları Dünya nüfusunun %.5’inin yaklaşık 1000 yıl önce yaşamış tek bir erkeğin torunları olduğunu ortaya koymuş. Oklar Cengiz Han’ı göstermekte. Gerçekten de Cengiz Han’ın hareminde 3000 civarında kadın olduğu tahmin ediliyor. Cengiz Han örneğine karşılık bir kadın ömrü boyunca belirli sayıda çocuğa sahip olabilir. Bu durum türümüzde kadınların ebeveyn yatırımının daha fazla olduğunu göstermektedir. Sonuç: Boşanmalarda çocuk neredeyse her zaman anne ile kalır.

Az ya da çok ebeveyn yatırımı olduktan sonra, evrim bireyleri çocuğu için en iyi genleri alabileceği partner ile çiftleşme yönünde şekillendirir. Bu durum ebeveyn yatırımı yüksek olan kadınlarda daha belirgindir. Erkek çok daha fazla sayıda çocuk sahibi olacağından erkek genetik açıdan kadın kadar seçici olmayabilir. Sonuç: Kadınlar genel olarak cinsel partner seçiminde erkeklere göre daha seçicidirler.”

Erkek ya da kadın olsun, genetik malzemesinin çekici olduğu nasıl anlaşılabilir? Eş seçiminde hangi kriterler potansiyel eşin genetik kalitesi ile ilgilidir? Her iki cinsiyette de etken olan “dalgalanan asimetri” (fluctuating asymmetry) ilk akla gelenlerden. Canlılar yaşamları boyunca çeşitli çevre şartlarına maruz kalmalarıyla beden simetrilerini belirli ölçüde yitirebilirler. Dolayısıyla bedensel asimetri çevre koşullarına duyarlılığa, dolayısıyla da genetik malzemenin “kalitesizliğine” işarettir. Dalgalanan asimetri düşüklüğü pek çok türde çekicilik nedenidir. İnsanlarda kadınlar ve erkekler daha simetrik olan yüzleri daha çekici bulmaktadırlar.

matching_halves1

Bunun yanı sıra erkeklerde androjenijasyon alametleri olan çene genişliği, çıkık alın, uzun boy, kalın ses ve geniş omuzlar; kadında da doğurganlık ve sağlık alametleri olan bel/kalça oranı, hacimli saçlar, tüysüz yüz ve pembe yanaklar çekici bulunmaktadır. Bu özelliklerin tavuskuşunun kuyruğundan pek de farkı yoktur. Tavuskuşunun kuyruğu aslında doğal seçilim açısından pek de adaptif değildir. Çalılıklarda yaşayan tavuk benzeri bir hayvanın yırtıcılardan kaçarken peşinden koca bir kuyruğu sürüklemesi kendisine pek avantaj sağladığını söyleyemeyiz. Buna karşın tavuskuşunun kuyruğundaki renklerin parlaklığı ve desenlerin ayrıntıları potansiyel partnerlerine genetik malzemesinin kalitesi hakkında fikir vermektedir. Hayvanlarda kartvizit sahibi olan tek tür biziz. Diğer hayvanların kendileri ile ilgili olumlu izlenim yaratabilmek için başka alanlarda bedeller ödemesi beklenebilir. Geyiklerin boynuzlarının iriliği ve simetrisi, aslan yelesi cinsel seçilimle, bireyin sağlıklılığını vurgulamak üzere evrimleşmişlerdir.

Peacock_Wooing_Peahen

Psikolog Geoffrey Miller “zindelik göstergeleri” (fitness indicator) “kur ya da çiftleşme davranışı sırasında tipik olarak zindeliği daha düşük olan bireylerin üretmesi çok maliyetli olacak bir desen oluşturmak ya da davranış sergilemek yoluyla, bireyin kendi zindeliğinin reklamını yapmak üzere evrimleşmiş biyolojik bir özellik” olarak tanımlar. Yukarıda sayılanların tümü zindelik göstergesi olarak kabul edilebilir.

Elbette bu alanda da insanlığımızı belli etmemiz gerekiyor. İnsanda zindeliğin ne kadarı fiziksel, ne kadarı zihinsel özelliklere bağlıdır? Zindelik göstergeleri bu nedenle sadece fiziksel değil, zihinsel yetenekleri de gösterecek şekilde evrimleşmiş olabilir mi? Ptilonorhynchus violaceus türü erkekler kur yaparken bulabildikleri kadar mavi obje toplarlar, bu yolla dişilere maharetlerini sergilemiş olurlar (Tabiatta mavi renkli nesnelere pek sık rastlanmadığından, insanlardan çaldıkları haricinde nadir kaynaklarından biri papağan tüyüdür)

Satin_Bowerbird_nest

Müzik sağkalıma ne kadar yardımcı olmaktadır? Yardımcı olmuyorsa bu kadar yatırım yapılan bir özellik tavuskuşu kuyruğunun davranışsal kuzeni olabilir mi? Fitch bir makalesinde müziğin evriminde cinsel seçilimin de rol oynamış olabileceğini öne sürüyor. Özellikle elitist müzik türleri için bu çıkarsama daha makul görünüyor. Son derece karmaşık tonal yapıları kavramak, belleğe almak ve tekrar edebilmek muhakkak ki ileri düzeyde bazı bilişsel yetenekleri gerektirmekte. Tam da bunu söylemek olmasın müzik yeteneğinin seçilim nedeni? Mizah duygusu da muhakkak ki pek çok ayrı zihinsel yeteneğim kullanımını gerektirmektedir. Mizahın bilişsel yeteneklerin dolayısıyla da genetik malzemenin kalitesi ile ilgili bilinçdışı bir reklam stratejisi olabileceğine ilişkin bir çalışmaya şuradan ulaşabilirsiniz. Peki edebiyat? Dilin amacı iletişim ise gerçekten de Shakespeare’e ihtiyacımız var mı? (‘Gerçek hayatta ne işimize yarayacak bunlar hocam?’). Dil ya da edebiyat da bilişsel yeteneklerimizle ilgili ipucu veren reklam kampanyaları olabilir mi? Daha da ileri gidip kültürün bütünüyle cinsel seçlimle şekillenmiş olabileceğine ilişkin görüşler mevcut. Bu ve benzeri özelliklerin cinsel seçilimden başka nedenlerle de seçilmiş olabileceğini varsayabiliriz. Yine de kadınları güldürebilen, rock grubunda gitar çalan ya da nokta atış hedefe yönelik şiirleri ezberden okuyup ithaf edebilen erkeklerin daha çekici algılandıkları yönünde pek fazla tereddüt yok, bu durum da bize zindelik göstergeleri olarak işlev gösterebileceklerini düşündürtüyor.

Türümüz gösterdiği zihinsel sıçrama ile zindelik göstergelerine zihinsel olanlar da eklenmiş gibi görünmekte. Bu durumda aptal sarışın stereotiplemesinin altında yatan gerçeklik sarışınların aptal olması falan değil. Zaten yapılan çalışmalarda cilt pigmentasyonu ile zeka düzeyi arasında bir ilişki bulunamıyor. Aptal sarışın stereotiplemesi temel olarak zindelik göstergesi olarak zihinsel değil fiziksel bir özelliğe yapılan yatırımın sonucu olduğu düşüncesindeyim. Düşüncemi destekleyen iki ayrı olgu daha var. Birincisi “aptal sporcu” (dumb athlete) stereotipi. Yapılan çalışmalar sporcuların aslında toplum ortalamasından daha yüksek IQ düzeylerini gösteriyor. Buna karşın yatırımın zihinsel değil fiziksel bir zindelik göstergesine yapılmış oluşu kişinin zekası hakkında bir önyargı oluşturabiliyor. İkinci önemli gerçeklik ise aptal sarışın yaftasının neredeyse hiçbir zaman doğal sarışınlara yapıştırılmaması. Dolayısıyla toplum sarışınlığın kendisi değil sarışın olma çabası cezalandırılmakta diyebiliriz.

images3

Son olarak Marilyn’in sanılanın aksine ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olduğu tahmin edilmekte. Adı çıkmış sarışına inmez kumrala diyeceğiz mecburen.

One comment

Bir Cevap Yazın